İzleyiciler

28 Ekim 2014 Salı

hastayım hasta çorbam tasta


Havaların gel giti hasta etti beni. İlaç da kullanamıyorum. Ama ilaç gibi bir çorba yaptım. Tavuk suyuna, sebzeli, zencefilli hasta çorbası. 



Malzemeler: havuç, patates, soğan, biber birer tane olmak üzere sıvı yağda kavrulur. Yarım çay bardağı şehriyeyi, üç bardak tavuk suyu ve bir bardak suyu ekleyip kaynatıyoruz. Meyanesini de bir yumurta, üç kaşık yoğurt, bir kaşık unu çırparak hazırlıyoruz. Kaynattığımız çorbadan üç beş kepçe alıp meyaneyi ılıştırıp, seyreltip çorbaya ekliyoruz. Toz zencefil, (tazesi yoktu, varsa sebzeleri kavururken koyablirsiniz.) Karabiber kırmızı biber nane tuz ekleyip kaynatmaya devam ediyoruz. En son maydanoz doğranıp eklenir ve ocaktan alınır. Limonla sıcak sıcak içilir ve umarım iyileştirir.


22 Ekim 2014 Çarşamba

el yapımı oyuncak-DIY

Bebeğimiz için hazırladığım ilk şey bu oyuncaklar oldu. Tam oyuncak da diyemem aslında. Duvar süsü, yatağında yatarken görüp oyalanacağı, dokunduğu zaman onu incitmeyecek, yumuşacık bişeyler işte. Allahım göstersin o güzel günleri inşallah. .



Modeli Pinterest'ten görmüştüm. ( link veremiyorum,  çünkü etsy de satılan birşeymiş. Url si kopyalanmıyor. Ama benim diktiğimle kumaş rengi farkı var sadece. Birde şu sopa yok. Buradan da düşünene, yapana, ilham olana teşekkür ederim :) ) Elimde olan parça kumaşlarla diktim. Önce google görsellerden ev bulut ay yıldız şablonları bulup çıktısını aldım, kestim,  kumaşa çizdim ve diktim. İçine de elyaf doldurdum. Böyle pufidik oyuncaklar oldular işte :) 




Bu yaptığım yapacaklarımın teminatıdır. :) Bebek hazırlıklarım sürecek. Tabi allah sağlık verdiği sürece.. görüşmek üzere dostlar.

20 Ekim 2014 Pazartesi

ilk kar! 2014

Merhaba arkadaşlar, 
Senenin ilk kar taneleri düştü dün gece ve manzaramız budur. Bundan sonra elmalı tarçınlı kek ve kestane fotoğraflarını bol bol görebilirsiniz benden :)




Herkese mutlu, ferah haftalar! 

15 Ekim 2014 Çarşamba

kuşburnu marmelatı



Kuşburnu marmelatı, ezmesi, püresi, pekmezi artık hangisi söyleniyorsa bilmiyorum ama ben bu lezzeti çok seviyorum.  İlk kez öğrenciyken tokatta haberdar oldum bu şifa kaynağı, harika şeyden. Çoğunlukla da bu civarda varmış zaten amasya, tokat, samsun.. Burada gübüllü de diyorlar. Hatta bu isimde bi köy bile var :) Yapılışı çok zor, baya zahmetli. Ben yapamıyorum ama kasaba halkımız pek iyidir sağolsunlar getirdiler hep.


 Önce dağlardan bayırlardan kuşbunu meyvesi toplanıyor.  Dikenli bir ağacı olduğu için toplaması bile bi eziyet. Sonra yıkanıyor. Sonra haşlanıyor,  ezilip iki üç tur çok ince delikli eleklerden geçiriliyor. Çünkü içinde de dikenler var.



 Daha sonra şeker katılıp kazanlarda, odun ateşinde kaynatılıyor. Ve hazır kuşburnu ezmemiz.. Bu kadar zahmete değecek bir tat. Hazır olarak fabrikalarda yapılanlar da satılıyor ama bu emeğin karşılında aldığınız lezzeti almanız mümkün değil.  O yüzden gerçeğini yemek istiyorsanız bana buyurup geleceksiniz :) sonra da benim gibi kaşık kaşık yiyeceksiniz.


13 Ekim 2014 Pazartesi

sağlık olsun

Mavi çaydanlık sezonumuz açılmıştır. Mevsim geçişleri hastamsı bişey yapıyor insanı. Boğazda bi yanma, gözlerde bi sulanma, biraz bitkinlik var ama gip değil, nezle değil. Havalardanmış işte.  Bitki çaylarını depoladık. Kavanozlarını süsledik sıcacık soba başı keyfi yapacağız inşallah.


Kavanozların üstünü ve kasayı Chalk paint diye adlandırılan kara tahta boyasıyla boyadım. Hazır değil ev yapımı :) buralarda öyle yaşı marketimiz falan yok, bi nalburumuz var artık allah ne verdiyse. Tarifi turuncu odadan almıştım. 200 ml lik siyah mat boyanın içine iki iki buçuk yemek kaşığı kadar derz dolgusu (hani şu fayans aralarını doldurmak için sürülen bişey var ya onun toz hali işte.  Boya falan satan yerlerde söyleyince hemen veriyorlar.) karıştırdım ve sürdüm istediğim yere. Bir mantar pano, üç beş saksı, kavanoz kapakları derken kendimi zor aldım. Çok eğlenceli bir malzeme. 



Bir de bu minnoş turunçlar bekleyip duruyorlardı. Kestim incecik ve ipe dizip kurutmaya bıraktım. Kapı süsü gibi oldular ve oda mis gibi koktu :) sonra hop kavanoza diğer arkadaşlarının yanına.


 Sağlık sıhhat dolu mutlu günler versin allahımm. Mutlu haftalar! 

7 Ekim 2014 Salı

Merhaba sevgili arkadaşlar,
Blog açmaktaki amacım başta yaptığım el işlerini, yemeklerini paylaşmak hatta belki 'aa ne güzel yapmışsın'ları duymak ve mutlu olmaktı. Ama şu anda blog dünyasının bambaşka bir yönünü gördüm.  Tanımadığım insanların sevincine ortak olmayı, üzüntülerini paylaşmayı öğrendim. Burayı ve siz arkadaşlarımı gerçekten çok seviyorum.  O yüzden özel bir durumumu paylaşıyorum sizinle.

Minik oğlumuzun küçük bir böbrek problemiyle karşılaştığını öğrendik arefe günü. Halbuki cinsiyetini öğrenmeye gitmiştik.. doktor bilmem kaç milim kist var diyince aklımız başımızdan uçtu gitti. . Ne cinsiyet kaldı ne bişey.. başka bir doktora gittik koşa koşa. Oda, minik böreklerinde minik bir genişleme olduğunu söyledi. Arada erkek olduğunu da öğrendik. Doktor bildiğimizi zannediyordu sanırım. Kayıtlara geçirirken söyleyiverdi.. neye niyet neye kısmet. . Allah kimseye yaşatmasın..

 Hiç bilmediğimiz bir konu olduğu için çok korktuk. Allaha Şükür dermansız bir dert değil.  Eve gelip az çok araştırınca anladık. Çünkü doktor böyle böyle diyip bıraktı.. biz soru sorup anlamaya çalıştıkça dışarda hastam var diyip bizi kibarca!  uyardı.. insan böyle durumlarda tutunacak bir dal, az biraz teselli cümlesi duymak istiyor. İnsanlar keşke mesleklerinin yanında biraz da insan psikolojisinden anlasa diyorsunuz..

Cehalet mutluluk getirir diye bi söz vardı. Anladım. Gerçekten de öyle. . Böyle bir durumla karşılaşmadan önce hep yatağı şöyle olsun,  böyle kıyafetler alırım, şöyle tombik olacak,  böyle sevimli doğacak diyordum.. hala bunları düşünüyorum elbette,  suç değil düşünmek, ama aklımın bir köşesinde her zaman küçük pürüzler var artık. . Olmamasını umduğum küçük problemler, acabalar var hep.. bu durumdan önce nasıl oldu da bu ihtimaller gelmedi aklıma diye düşünüp dehşete kapılıyorum.. mutsuz muyum? Elbette hayır! Allahıma bin şükür,  hala içimde kıpır kıpır ama dedim ya hep bi korkuyla beraber artık..

Velhasıl arkadaşlarım, sizden dua istiyorum,  güzel dileklerinizi birde. Burası benim içimi döktüğüm günlüğüm oldu biraz ama insan yalnızken daha kötü oluyor. Ve biliyorum ki burada yalnız değilim..

Pages - Menu

Popular Posts

Hakkımda

Fotoğrafım
Merhaba, ben meride. Küçük bir kasabada öğretmenim. Çekirdek ailemle beraber, sobalı evimizde yaşayıp gidiyoruz. Güzel olan her şeyi seviyorum. Dekorasyon, el işi, yemekler, güneşli havalar, deniz kabukları, güzel banyolar, siyah beyaz fotoğraflar, yaşanmışlığı olan bir kenarda unutulmuş eşyalar... buyum işte ben :) Güzel paylaşımlarda buluşalım! :)

Blogger news